Var edildiği günden beri bir
türlü rotayı tutturamayan insan nedense içinde bulunduğu kusurları göz önüne
almadan yaşamını sürdürür.
Hemen her konuşmanın özünü “insan olmak” deyimiyle özdeşleştirir,
ancak içinde bulunduğu zaafları nedeni bilinmez bir şekilde görmezden gelir.
Oysa onu var eden “çok zayıftır” diyerek bu eksikliğin
bir engel olduğu konusunda uyarı yaparak bundan kurtulmanın da yollarını tarif
eder!
Bunun en iyi örneği de “tembihleneni unutan” insanın “cennetten” çıkarılışı “zaafının” boyutunu anlatmak için
yeterlidir diye düşünmekteyim.