17 Mayıs 2015 Pazar

Güzel bir özellik, tahammül!


Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bir tarafa muhabbet duyup bir tarafa körü körüne düşman olma gibi bir yönüm şimdiye kadar olmamıştır.
A dan Z ye bu ülkede hatta dünyada yaşayan ve menşe i ne olursa olsun onların hepsini insan olarak görüyorum!
Hele bu birliktelik yeryüzünün neresinde olursa olsun manevi değerlerle de destekleniyorsa daha bir anlam kazandığını düşünmekteyim.
Ayrıca her insanın ve toplumun “manevi algı” boyutu farklılık da gösterebilir.
Yaşam içinde birlikte olduğunuz guruplardan bazılarını benimser, bazılarını da daha fazla benimsersiniz. İnsanlığın değerleri arasında yer alan bir kavramdır.
İnsanın bu algı yapılanması aldığı eğitim, içinde bulunduğu çevreyle doğru orantılı olarak gelişir. Aksi durumlarda söz konusu olabilmektedir elbette.
İşte bu çeşitlilik bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir.
Zaten her insanın aynı düşünce, inanç yapısına sahip olmasını beklemek ham hayalden başka bir şey olmasa gerek!
Evet, istenseydi tek düze bir insanlıkta var edilebilirdi ama “aklı kullanmak, düşünmek, araştırmak, görmek, okumak, bakmak” kavramlarına ters olmaz mıydı?
Tek düzelik olsaydı ayrıca “insana da” gerek yoktu değil mi?
Ünlü düşünür ve gönül insanı Yunus Emre’de bu durumu şöyle dile getirmektedir:
“Elif okuduk ötürü,
“Pazar eyledik götürü;
“Yaratılanı hoş gördük,
“Yaratandan ötürü.”
Dikkat edilmesi gereken nokta insanın kendisini yanılmaz olarak algılamaması ve lanse etmeme sindedir!
Ve en önemli kuralın “kendisinde var edilen kalbin” karşısındakinde de olduğu ve bunların sahibinin de tek güç olduğu gerçeğidir.
Kırılınca düzelmeme olasılığını göz önünde bulundurmak ancak “akıllı insanın” başarabileceği bir özelliktir.
Bununla ilgili de şöyle demektedir:
“Bir kez gönül yıktın ise,
“Bu kıldığın namaz değil.
“Yetmiş iki millet dahi
“Elin ‘yüzün’ yummaz değil.
“Eğer bir Mümin’in kalbin kırarsan
“Hakk’a eylediğin secde değildir.”
Sözün özü “tahammül” dediğimiz temel insanlık değerinin hangi konu olursa olsun göz ardı edilmesinin insanı nerelere sürükleyebileceği üzerinde durmaya çalıştık.
Evet, zor bir durum ama “öfkesini yenen kurtulmuştur” ikazı da buna işaret etmiyor mu?
Siz siz olun karşınızdaki bir insanı kırmamaya çalışın.

Sonra gönlünü almaya, helallik dilemeye vaktiniz olmayabilir, unutmayın!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"Tanrıya yakın olmak?"

  Kimi sitelerin köşelerinde rastlamanız mümkündür; "Tanrıya yakın olmak ister misin?" şeklindeki reklamlara.    Doğruya inandıkta...