Günümüzün en büyük kargaşalarından biri sanallıkta takılıp
kalmaktan geçmektedir.
Her insanın amacı ve hedefe ulaşmada aracı farklılıklar
gösterir.
Kimine göre “para” yaşamın vazgeçilmez unsuru olmakla kalmaz
adeta hayat felsefesini oluşturur.
Eğer “paraca” bolluk içinde değilse yaşamının bir tarafı
neredeyse yok gibidir!
Oysa…
Oysa ya sağlık?
Bundan daha mı önemsizdir?
Öyle varlıklı insanlar bilirim ki “çok sevdikleri mal
varlıklarının” dertlerine çare olamadığını görmüşümdür.
Öyle varlıklı insanlar bilirim ki istediğini ne yazık ki
yiyip içememekte sadece çok sevdiği paranın hamallığını yapmakla yetinmek
zorunda kalarak yaşamının kalanını bu şekilde tamamlamak zorunda kalmıştır!
Yaşamın sonu gelip kapaklar kapandığında istese de istemese
de o çok sevdiği kendine göre tanımlanan “varlıklarından” ayrılmak zorunda bırakılmıştır!
Öyle insanlar tanırım ki bu elde ettikleri varlıklarının
paylaşıma düşmesi sonucu paylaşanlar tarafından en ince “hareketlerle” anılır
duruma düşürülmekten kurtulamamışlardır!
Ne kendilerinin ahmaklıkları, ne de kapakların altındaki
kemikleri bu iltifatlardan kurtulamamışlardır.
Şimdi sorarım sizlere, böyle zenginlik ister miydiniz?
Yine bir başka dikkat çekici konu oldukça mal varlığı edinmiş
olanların yaşamda çektiği, hatta “bir deri bir kemikle” dünyadan ayrılmak
zorunda kaldıklarını yoksa hiç görmediniz mi?
Onca yüklü harcama yapmalarına karşın hangi dertlerine çare
bulabilmişlerdir sizce?
Herkesin ismini bile söyleyemediği “kötü hastalıktan” parayla
kurtulanı gördünüz mü?
Ya da fazladan ömür satın alabildiklerini?..
Öyleyse yakınlarınız nerede?
Neden yoklar yanınızda, hiç düşündünüz mü?
Bütün bunlara sahip olmayan ama kendince yeterli kazancına
rıza gösterip mutlu yaşayan çoğunlukları görmüyor musunuz?
Herkesin rızkını da siz vermiyorsunuz nasılsa?
Öyleyse bırakın kazanan kazansın nasibine düşeni.
Unutmayın fazla “malın” bu dünyada hesabı olduğu gibi diğer
tarafta da muhasebesi hayli zor olabilir!
En iyisi siz, size verilen kadarıyla mutlu olmaya bakın.
Hep yukarılara değil, biraz aşağılara bakın umulur ki
şükrünüz artar!
Güzel bir anımsatma olduğunu düşünmekteyim…
Fakat yine de iyi anlaşılabilmesi için biraz “kitap”
bilgisinin olması gerektiği kanısındayım.
Yoksa mı?
Rotanız şaşmış demektir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder